CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 6 Şubat 2023 Maraş merkezli depremlerin ikinci yılında Hatay Defne Belediyesini ziyaret etti. CHP Lideri Özel, Defne Belediye Başkanı Halil İbrahim Özgün, Defne İlçe Başkanı Ozan Öfkeli ve Hatay İl Başkanı Hakan Tiryaki ile birlikte belediye önünde vatandaşlara hitap etti.
Özel konuşmasında “Ben partinin Genel Başkanı olarak Hatay Büyükşehir seçimleri için Samandağ seçimleri için, kazanmamız gerekip de kazanamadığımız tüm ilçe seçimleri için Genel Başkan sıfatıyla Hatay’da özeleştiri yapıyorum, özürlerimi diliyorum” dedi.
CHP Genel Başkanı Özel de konuşmasında şunları kaydetti:
“6 Şubat depremin üzerinden iki yıl geçti. Resmi rakamlara göre 53 bin 537 canımızı kaybettik. Hatay’da bu rakam 24 bin 147. Yani neredeyse ölümlerin yarısı Hatay‘dan, yıkımın yarısı Hatay‘dan. Tabii bu rakamların üzerinde rakamların da herkes doğru olduğunu biliyor ama resmi rakamlar bunlar. Biz çağrımızı bugün bir kez de şehitlerimizi ziyaret ettiğimiz kabristanda, şehitlikte ifade ettik. Hatay’da en çok üzerinde durulan konulardan biri de rakamlara güvenmemek, verilen rakamlara inanmamak. Bunda da hiç haksız değil Hataylılar. Birazdan depremin bir başka konusunda rakamları irdelerken bunu hep beraber göreceğiz. 21 yıldır tek başına bir iktidarın döneminde bir deprem yaşandı. 21 aydır görevde olsalardı, 21 gündür görevde olsalardı ancak bu kadar kendilerini meselenin dışında tutabilirlerdi. Bir özeleştiri yapmak, bir istifa, bir özür yerine sanki hiçbir şey olmamış gibi yollarına devam eden, hiçbir şey olmamışçasına konuşan, bazen bizim duymaya utandığımız sözleri söyleyen bir iktidarla karşı karşıyayız.
Tam donanımlı, bir düdükle ayağa kalkacak, bir sirenle ayağa kalkacak, dakikalar içinde hazır olacak, genç, diri, teçhizatı tam ordu kışlasında üç gün bekleyip enkazların altından sesler gelirken gerekli vinci, gerekli dozerleri, kepçeleri organize edemeyip… Bir yerde kepçe var; operatörü yok, öbür tarafta operatörler var; kepçe yok. Genç kuvvete ihtiyaç var, işgücüne ihtiyaç var. Asker kışlada bekliyor, millet enkaz altında inim inim inliyor. Öyle bir süreci yaşadık. Sonra aletler geldi, askerler geldi ama artık enkazların altından ses gelmemeye başlamıştı. O süreci en yakından hep birlikte burada yaşadık, takip ettik. Depremden saatler sonra Ankara’da Seyit Torun, Selin Sayek Böke ve ben milletvekillerimizi, partimizi ve belediye başkanlarımızı koordine eden bir masayı kurmuştuk. Hızlı bir kararla öğlen saatlerinde tüm milletvekillerimizi ilk buldukları vasıtayla bölgeye ulaşmaları noktasında talimatlandırıldık. Biraz önce İlçe Başkanımız Ozan Öfkeli Başkanımızın söylediği gibi gözlerini açtığında insanlar karşılarında CHP milletvekillerini, CHP’nin büyükşehirlerinin, ilçe belediyelerinin araçlarını, ekipmanlarını ve bizzat belediye başkanlarının kendilerini burada gördüler.
‘ÖBÜR TARAFLARDA DEVLET SÖZÜNÜ TUTMADI AMA BURADA DURUM REZALET’
Hatay’da 650 bin konutun 254 bini Hatay’da mıydı? ‘Bir yılda vereceğim’ dedi mi? Bir yılı bırakın, iki yılın sonunda bugün kendi açıkladıkları rakam 46 bin 167 konut. Yani yüzde 18. Türkiye ortalaması 30, Hatay 18. Hatay’ı çıkarırsan diğer illerinin ortalaması yüzde 39. Bir yerde diğer dokuz ilde ortalama yüzde 39, Hatay’da yüzde 18. Bu kadar net bir fark var. Evlerin yapımına başlamasında da Hatay’ın evlerinin bir an önce hazırlanmasında da. Öbür taraflarda devlet sözünü tutamadı, eksik. Ama burada durum rezalet. Bir yerde 100 konuttan 40’ı verilmiş, bir yerde 18 tanesi verilmiş. Bu şehirde yaşayanlar ‘ayrımcılık var’ demesin de ‘ağırdan alıyorsunuz’ demesin de ‘Bizi sona bırakıyorsunuz’ demesin de kim desin? Bunu açıklıkla ifade ediyorum.
‘BAŞKA TOKİ PROJELERİNİ DEPREM KONUTU DİYE SAYIYORLAR’
Şimdi gelelim beyefendilerin konut teslimi ile ilgili sözlerine. AFAD’ın raporu, ‘395 konteyner kentte 649 bin kişi yaşıyor’ diyor. Şu anda, bugün. Deprem sonrası bu rakam kaçmış? 707 bin diye açıklamışlar. Yani ‘Türkiye’de konutların yüzde 30’unu bitirdik, 201 bin konut verdik’ diyor. Türkiye’de konteynerden çıkmış kişi sayısı sadece 58 bin. Ya bir yanda 201 bin konut veriyorsun, konteynerden çıkan kişi sayısı 58 bin. Her kişi bir evde kalacak olsa yine dört kişiden biri konteynerden çıkmış, eve yerleşmiş, diğer üçü ne? Bir de bu haneler dört kişiden oluştuğuna göre her 16 evden birine konteynerden çıkan biri yerleşmiş. Bu nasıl rakam? Bu nasıl hesap? Hatay’da deprem sonrası konteynerde yaşayan kişi sayısı 230 bindi. Bugün açıkladılar, AFAD’ın rakamı; konteynerde yaşayan kişi sayısı 218 bin. Hatay’da hesapta 46 bin konut teslim etmiş, konteynerden çıkan kişi sayısı 12 bin. Dört kişilik bir aile dersen 3 bin eve konteynerden çıkanlar girmiş, 43 bin evin ne olduğu belli değil. Bu 43 bin eve çıkanlar ya hepsi şehir dışındaydılar ya sokakta yaşıyorlardı. Nereden geldi bu insanlar? Demek ki ‘Yaptım’ dediğin konutu yapmış değil, ‘Teslim ettim’ dediği konu teslim etmiş değil. ‘Konutu aldım’ diyenin içine girmiş hali yok. Bir, konut vermeden önce senet koyuyor. Şimdi kulakları çınlasın Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, ‘Ben konutlardan para almayacağım’ dediğinde laf ediyorlardı. Şimdi görsünler. Konutu bitmiş anahtarı gösteriyor senedi koyuyor. Senedin üstünde ne yazıyor? Hiçbir şey yazmıyor. Sonradan dolacak. Ne ödeyeceğini bilmeden, yarın karşına ne çıkacağını bilmeden önüne senet koyuyor, ona göre veriyor. İki, ‘bitti’ dedikleri evler natamam, içleri tamam değil. Üç, eskiden deprem olmadan önce ‘İlk Evim, Benim Evim’ projeleri vardı. 100 bin kişiye konut, başvuru 250 bin. 500 bine çıkardık. Onun için planlanan yüz binlerce konutu hiç o projeyi kapattılar, bu konutlara sayıyorlar. Doğru yerde mi? Hak sahibinin istediği yerde mi belli değil. ‘Bitirdik’ dedikleri 201 bin konutun içinde gerçekten de deprem konutu olarak planlanan, tasarlanan, etüdü yapılan, depremzede için hazırlanan konut sayısı fevkalade tartışmalı. 100 bini geçer mi o bile belli değil. Başka başka projelerin TOKİ‘lerini bu projeye, deprem konutu diye sayıyorlar. Kimse de onların o dedikleri yere gitmiyor. Bazıları da zaten hiç ihtiyaç olmayan yerdeler. Bunları da görmek lazım.
‘DEVLETİN PARASIYLA ISITTIĞIN SALONLARDA KENDİNİ ALKIŞLATIP DA MİLLETİN TEVECCÜHÜ VAR SANMA’
Biri çıksın bana Hatay’da 230 bin depremzededen sadece 12 bininin iki yılın sonunda konteynerden ayrılıp, 218 bininin hala konteynerde yaşıyor olmasını açıklasın bakalım. Öyle havadan attıkları rakamlarla saha gerçek değil, doğru değil. Ben soruyorum Defnelilere, sokakta aranızda, Hatay’da AK Partili milletvekili görüyor musunuz? Gelip geziyorlar mı? Hatır soruyorlar mı? Sorulara cevap veriyorlar mı? Bir sokağa çıksınlar. Bunların genel başkanı salon adamı oldu. Sıcak salon seviyor. Kendisini atadıklarına alkışlatıyor. O alkışları kendisine milletin teveccühü sanıyor. Ey Erdoğan; il kongresinde, kadın kolları kongrelerinde, kendi atadıklarınla doldurduğun sokaklarda, salonlarda devletin parasıyla ısıttığın salonlarda kendini alkışlatıp da milletin teveccühü var sanma. Milletin teveccühü yok.
Milletin sabrı tükendi. Millet sandık istiyor, sandık. Senden kurtulmak için. Ayrıca 2 bin 31 soruşturma var. Bin 397’sine iddianame hazırlanmış. Yani üç suçludan birisi daha savcı yüzü görmemiş. Hakkı aranması gereken üç depremzededen birinin daha failleri savcının karşısına çıkmamış. Bu kadar dosyadan karara bağlanan sadece 75. Yani 100 aileden 97’si adalet beklemeye devam ediyor. Bir rezerv alan rezaleti var. En çok da Hatay’da var. Diğer şehirlerde de var ama burada bir rezalete dönüşmüş durumda. Elbette bazı alanların bilimsel kriterlere göre objektif şekilde rezerv alan ilan edilmesi gayet normal bir şey. Ama Hatay’da bunun objektif, bilimsel, hakkaniyetli, hak yemeden, ranta döndürmeden yapıldığına inanan bir kişiyi daha görmedim. Hatay bu sorunu sürekli dile getiriyor. Servet Vekil de Mehmet Vekil de, Nermin Milletvekilimiz de bu konuyu sürekli gündeme getiriyorlar. Bu rezerv alan meselesinde yaşanan rezaleti ve haksızlığı dile getirmeye, takip etmeye ve süreç içinde haksızlık yapanlardan hesap sormaya son derece kararlıyız.
‘HATAY VALİSİ, SENDEN HESAP SORMAK ÖZGÜR ÖZEL’İN BOYNUNUN BORCU OLSUN’
Hatay’da inanılmaz bir asbest soluma sorunu var. İstanbul Teknik Üniversitesi ile Çevre Mühendisleri Odası Hatay’dan alıp test ettiği enkaz numunelerinin çok önemli bir kısmında asbestte rastladı. Hatay Tabip Odası, böbrek ve karaciğer yetmezlikleri ve akciğer kanseri tehdidinin kapıda olduğunu, rakamların alarm verdiğini, geleceğin çok kaygı verici olduğunu ifade ediyor.
Bakanlar gelecek diye iki, üç gün önce yol asfaltlıyorlar. Yol, bakanların katılacağı ama tören için barikatlanmış yere doğru yapılıyor. Sessiz yürüyüş yapmak isteyenlerin gözaltına alındığı, ‘Yasımızı tutmayı bile bize çok sayıyorlar’ diye Hataylıların isyan ettiği bir yönetim var. Hatay’ın iradesini çalmak için bile işbirliği yapan, iktidar partisinin aparatına dönüşmüş olan, vicdansız bir partinin il başkanından daha il başkanı olan Hatay Valisi’ne söylüyorum; seni de ben unutmadım, unutmayacağım, seni unutturmayacağım. Bugünler dönecek. O seçim akşamları yaptıkları da geçen sene anmada yaptıkları da, bu sene Hataylılara yaptığı da, partizanlığı da hepsi aklımda. Hiç hani diyeceğim ki ‘Dua et şöyle olsun.’ Senin ne ettiğin dua kabul olur. Bu kadar insanın ahı varken, sen milletin yanında değil de ona zulmedenlerin yanında bulunmaya devam et. Senden de hesap sormak Özgür Özel’in boynunun borcu olsun. Şimdi mutlaka İstanbul’dan harekete geçer. Kendisini Türkiye Başsavcısı sanıyor. Doğrusunu yapsınlar, doğru yerden dava açsınlar. Kamu görevlisini tehdit suçundan bana tekrar dava açsınlar. Ben Hatay Valisi’ni tehdit etmiyorum. Ben Hatay Valisi’ne tembih ediyorum. ‘Yaptığın bu işleri unutursam namussuzum’ diyorum.
‘HATAY’I CHP’NİN KALESİ, TÜRKİYE’NİN GÖZBEBEĞİ YAPACAĞIM’
Buradan şunu söyleyerek bitirelim. Bu partinin ilk genel başkanının ‘Şahsi meselem’ dediği Hatay, tüm genel başkanlarının ve son genel başkanın da şahsi meselesidir. Hatay’a kırılmak, küsmek mümkün değil. Hataylılar ne diyorsa eleştirmek için, hak ediyoruzdur. Çünkü Hatay gibi bir kente ne yapılsa azdır. Ben Türkiye’nin dört bir yanında AK Parti’den kazandığımız yerlerde büyük bir keyifle 31 Mart’ı anıyorum. 31 Mart akşamı tek kaybettiğimiz büyükşehir belediyesinin sınırları içindeyiz. Biz o kayıpta payımıza düşen neyse, seçimdeki büyük yolsuzlukları, büyük haksızlıkları sayım dökümdeki biliyorum. Ama 20 bin, 30 bin, 50 bin fark yapsaydın bir önemi kalmazdı biliyoruz. Aday belirleme sürecindeki gecikmeleri, türbülansları biliyoruz. Doğrusunu yapalım diye, ankette doğrusunu bulalım diye üzerine titredik. Ama sonuçta seçimi kaybedecek bir yanlışın içinde olduk demek ki, Hatay böyle takdir etti. Ben partinin Genel Başkanı olarak Hatay Büyükşehir seçimleri için Samandağ seçimleri için, kazanmamız gerekip de kazanamadığımız tüm ilçe seçimleri için Genel Başkan sıfatıyla Hatay’da özeleştiri yapıyorum, özürlerimi diliyorum. Bundan sonraki süreçte Hatay’ı CHP’nin kalesi, Türkiye’nin gözbebeği yapacağıma söz veriyorum. Bütün Türkiye’de kazanırken kaybettiğimiz Hatay’a, senin kazanç gecen, bu iktidarın değişeceği Cumhuriyetin ikinci yüzyılının ilk seçimlerinde bir CHP’li cumhurbaşkanı seçeceğimiz ve iktidara geldiğimiz gün Hatay’ın kazandığı gün olacak, söz veriyoruz hepinize.”
(ANKA HABER AJANSI)
More Stories
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “(Devlet Bahçeli ile) Bugün yaptığım ikili telefon görüşmesinde durumunun gayet iyi olduğunu kendinden dinleme fırsatı buldum.”
Yabancı yolcunun midesinden 219 paket uyuşturucu çıktı
Çanakkale’de feribot seferlerinin bazıları iptal edildi